TAM OTOMATİK

TAM OTOMATİK

27 Temmuz 2011 Çarşamba

Bozulan bulaşık makinesi

Pamuk kızımla bütün evdeydik bugün yinee...

Sabah kocacığımı işe pamuk kızımıda camiye gönderdikten sonra öğleye kadar uyumusum ama ne uyumak gecelerin acısını çıkarırcasına .
Öğleden sonra arkadaşım Ayfer geldi Türk kahvesi içtik  biraz da lafladık .
Kötü bir olay yaşadım bugün akşam bulaşık makinesini doldurmustum tıka basa ama calıştırmamış sabahkileri de koyarım diye düşünmüştüm. İyi halt etmişim aferin bana... Arkadaşım gittikten sonra bulaşık makinesini öalıştırayım dedim ama aman Allahım oda nee çalışmıyor ilk 5 dakika çalıştıktan sonra tık diye duruyor makine ..... İmdaaaatttt bu kadar bulaşığı çıkarıp hepsini elimde tek tek yıkamak zorundayım :(:(:(

Evet yaklaşık  bir saatlik çalışma sonucu mutfağı adam ettim sanırım ama bende hal kalmadı unutmusum elimde bulaşık yıkamayı desem yeridir. Biraz uzanıp dinleneyim  dedim bulaşık yıkadım yaa çok yoruldum. Ama nafile ne telefon durdu ne de benim pamuk kızımın çenesi uyku bana haram oldu diye kalktım bugünn çarşamba bizim semt pazarı var. Ama bu sıcakta nasıl gidicem.....Aksam olduktan Ayşe Teyzenin Mercedesini alıp pazarın yolunu tuttuk.
Eşim her hafta telefon açıp pazara gidicek misin diye  sorduktan sonra evet yanıtını aldığı zamanlar nasıl taşıyacaksın sorusuna ben her seferinde Ayşe Teyzenin arabasını alıcam dediğim zaman Mercedes espirisini yapmadan edemez.
Neyse bu hafta pazara bayağı geç gitmişim sanırım ki yada  ramazan haftası  diye herkes pazara gitmişte olabilir pek bişey kalmamıştı pazarda. Olsun meyvelerimi aldım ya o yeter ve  tabikiii  mısırrr. Dönüşte eşim aradı eve gelmiş . Pazar yolna dogru karsıladı bizi. Eve dönüş yolu çok mutluydum . Çünküü kocamm evimize vantilatör aldııı. Artık biraz olsun nefes alabilcez.

Umarım.....

26 Temmuz 2011 Salı

Sıcak Çoooook Sıcak

Bıktım artık bu gürültülü sokakta yaşamaktan.

Her yaz olduğu gibi bu yazda geceleri evin içinde nerde yatacağımı şaşırıyorum.En sonunda elime bir çarşaf alıp salondaki koltukların üzerinde televizyon kumanadasının kapanış saatini 120 dakikaya ayarladıktan sonra bilmem kaçıncı dakikada uyuyaklıyorum ama kumandayı yastığın altına koyup cnbc-e veya e2 deki altyazılı dizileri izleyerek uyumak benim  için vazgeçilmez olmaya basladı artık.
Neyse en sonunda uyumayı  basarabiliyorum. Birde sokağımızda ki mahalle sakinlerinin gürültüleri olmasa.... Sakin dedim ama sokağın en sakin evi bizim ev galiba Ortaköy genelde bekarların yalnız  yaşıyanların ve öğrencilerin tekelinde olan bir semt. Ortaköyde oturduğumu söyleyince insanlar ayyyy ne kadar güzel deselerde bence hiç güzel deil. Bazen çok mu nankörüm acaba diye  soruyorum kendime.
 Neyse gelelim nedenlerinden birine malum havalar cok sıcak olduğu için evde ne kadar cam pencere varsa açık uyuyoruz .Bundan 1 hafta önce kadar yan apartmanımda giriş katta oturan öğrenci çocukların evinden öyle bir televizyon sesi geliyor ki anlatamam cem yılmaz seyrediyorlar ama sanki evde ben acmıs seyrediyorum gibi anlayın artık volum yüksekliğini hadi dedim biter belki biraz bekleyeyim ama kaç cd kimbilir? En sonunda dayanamayıp saat 01.00 da 155 Polis İmdat servisini arayarak " İyi Geceler memur bey bilmem sizi mi aramam gerekiyordu" ama diyip durumu anlattım.
10 dakika içinde yunus polisler sokağımızdaydı. Ama  öğrenci arkadaşlar sesini öyle bir acmıslardı ki polis zili çaldı cama taş attı nafile yaklasık 20 dakika seslerini duyurmaya çalıştılar.
 En sonunda eve gelen diğer öğrenci arkadaş tarafından açılan kapıyla ses kesildi.
 Dün gece daha dogrusu sabah 06.00 sularıydı sanırım yine aynı evden kıkır kıkır gülme sesleri ama öyle bildiğiniz kıkır kıkır deil beni uykumdan uyandıracak kadar kıkır kıkır. Uyku sersemliğiyle camdan dışarıya baktığımda acaba rüyamı diye düşünürken karşı apartmandaki Emine ablanında benimle aynı dertten muzdarip bi şekilde camdan baktığını gördüm.
O yaklasık 2 saattir ayaktaymış bu durumda kendimi şanslı hissettim en azından ben uyandığıktan yarım saat sonra gülüşmeler kesildi. Evet gençler ama kimseyi rahatsız etmeye hakları yok bunlar iyice sapıttı. Ve haklarını doldurmak üzereler sanırım bu yaz 155i sık sık arayıp komsularımızı şikayet etmek zorunda kalıcam.

Kötü komşu insanı ev sahibi yapar atasözü kesinlikle çok doğru  ama malesef paramız yok ki ev alalım :( :(

25 Temmuz 2011 Pazartesi

DENEME BİR Kİ DENEME BİR Kİ ...

Selam uzun zamandır aklımda fikrimde olan bir projeyi uygulamaya geçmiş olmanın mutluluğu ve  bu kadar kolay olmasının şaşkınlığı içindeyim. Şu an beni benden başka izleyen kimse yok maalesef :(
Ama azimle ..... taşı deler misali bende bunu başaracağıma en azından içimden geçenleri söz uçar yazı kalır kuralıyla ölümsüzlestireceğim için dertlerimî seviçlerimi burada paylaşacağım için mutluyum ve huzurluyum.
Unutmadan blogu açmamda benden sanal desteğini  esirgemeyen Çatı Katı İlkay'a teşekkür ederim.